Vipşişko olarak tanınan Süleyman Kul kimdir? Yakışıklı komedyenin hayat hikayesi hakkında bilinmeyen detaylar

Yeri geldi, Volkan’ın eşi süslü Alev ile bizleri güldürdü. Yeri geldi, Hatçe Teyze oldu. Yeri geldi, Roman Ümmiye olup bizleri şaşırttı. Birçok karakteri bir arada canlandıran Süleyman Kul ile tanışmaya hazır mısınız? Vipşişko ilerde hangi karakterlerle bizlerle olacak? Hem güldürebilen, hem de eğlendiren Süleyman Kul ile samimi bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifli okumalar.

Vipsisko Kimdir? Kısaca tanıyalım…

Vipşişko’yu daha yakından tanıma fırsatını röportajımız ile sizlere sunuyoruz. Yazımıza başlamadan önce Vipşişko’ya kısaca bir göz atalım.

• Kilosu: 105
• Boyu: 1,70
• Yaşı: 30+1
• Burç: Oğlak
• Doğum tarihi: 1989

Eğer ki başlıklarımız sizde hakkında bir merak uyandırdıysa, sizleri bekletmeden Volkan karakterinin yaratıcısı ile olan samimi röportajımızı okumaya davet edelim. Hazırsanız, keyifli okumalar dileriz.

Vipsisko kaç yaşında?

Süleyman Kul 31 yaşındadır.

Gerçek isminiz nedir?

İsmim Süleyman Kul. Karakter isminden dolayı bir çok insan ismimin Volkan olarak biliyor. Bende Volkana alıştım açıkçası.

Boyunuz kaç?

1.70 boyundayım.

Kilonuz kaç?

105 kiloyum

Yaşınız kaç?

30+1 yaşındayım.

Doğum tarihiniz nedir?

1989 doğumluyum. 

Aslen nerelisiniz?

Aslen Trabzonluyum.

Burcunuz nedir?

Oğlak burcuyum.

Oğlak burcunun komikliğini ve yakışıklılığını taşıdığın konusunda hemfikiriz. Peki burcunun başka hangi özelliklerini taşıdığını düşünüyorsun?

Aslında pek yakışıklı olduğum söylenemez aslında haha. Kısa boylu, şişko, seyrek saçlı, klasik türk erkeği. Burcumun özelliklerine gelince; çok fazla düzenli tertipli bi’ insanım. Bazen düzen takıntım hastalık derecesine ulaşabiliyor. Yalnız kaldığımda da eğlenebiliyorum, yanımda insanlar varsa onları da eğlendirmeyi seviyorum. Dışarıdan soğuk gibi duruyormuşum, halbuki çok cana yakın bi’ insanım. Sevdiğim insanlara karşı herşeyimi feda edebilirim ama sevmediğim insanlara karşı biraz kinci olabiliyorum.

Bir de kendimle dalga geçmeye bayılıyorum. Kendi kendime espri falan yapıp, kendi kendime laf sokabiliyorum. Çok eğlenceli oluyor.

Kendinizi bize anlatabilir misiniz?

Çocuk yaştan beri oyuncu olmak isteyen birisiyim. Liseye giderken bi’ afiş gördüm sakarya da tiyatro okulu açılıyor. Bu benim için gördüğüm duyduğum en güzel haberdi. Okul çıkışı hemen gidip başvuru yaptım. Çok fazla sayıda talep olduğu için seminer şeklinde oldu. İlk başlarda tiyatro salonu hınca hınç doluydu, hatta merdivenlerde bile oturanlar oluyordu. Oyunculuğa dair sohbetler. Seminere gelen ünlü oyuncuların yaşamış olduğu hikayeler vs. tabii günler geçtikçe gelen kişi sayısı çok çok azaldı 50 kişi var yok. Vel hasılı kalan yaklaşık 50 kişiye özel tiyatro eğitimi düzenledi sakarya büyükşehir belediyesi. Orada benim hikayem başladı diyebilirim. Sonrasında İstanbul’da yine tiyatro oyunculuğu üzerine eğitim aldım. Bir kaç ajansla görüşmelerim oldu ancak benim şartlarım onlara onların ki bana uymadığı için kayıt yaptırmadım. Bir dönem ara verip çalışmaya karar verdim. Baktım kamera önünde dikiş tutturamıyorum haha, çağrı merkezinde işe başladım.

Velhasılı yanımda oturan kızın sevgilisi sinema tv sektöründe set çalışanı. Çocuğa yalvar yakar sektörde herhangi bir işe sokması konusunda ısrarcı olunca arkadaşıyla görüştü vs derken bi’ şirkette kamera ekibinde asistan olarak işe başladım. Düşünsene ilk set deneyimi. iİk profesyonel ekiple çalışma fırsatı. Ben bu gazla çağrı merkezindeki işten mesai dolduğu gibi hemen kamera şirketine gidip kamera ve aksesurları öğrenmeye çalışıyorum. Günler bu şekilde geçerken çağrı merkezi işini bıraktım. Kamera ekibinde resmi olarak çalışmaya başladım. Pandemi sürecine kadar çalıştım. Pandemi sürecim hep evde geçti. Şu söz her zaman dikkatimi çekmiştir sürekli aklımdadır Aamir Khan’ın sözü diye hatırlıyorum “Kendi hayallerinin peşinden koşmazsan, para karşılığında başkalarının hayalleri uğruna çalışan insan olursun” pandemi sürecinde de sürekli aklımda bu söz. Kendi kendime dedim ki ”Senin hayalin ne? oyunculuk. peki seni tutan ne? hiçbirşey. peki neden yapmıyorsun? çünkü eşşeğim haha.”

Şimdi sosyal medya çok farklı bi’ dünya herkesin profili bi’ nevi kendi sahnesi. Dedim ki ‘Tamam artık bu profil benim sahnem. kendim yazarım kendim oynarım beğenenler izler beğenmeyene de zorla izlettirecek değilim haha.” Böylelikle bu yola 2020 Ekim ayında başladım. Şuan 50 bin kişiye hitap ediyorum. İnsanları güldürmek eğlendirmek benim için her zaman ön planda olduğu için, şuan ki bulunduğum sahneden çok memnun ve mutluyum.

Hobileriniz ve fobilerinizde bize bahseder misiniz?

Millet yüzmeyi çok sever, bende boğulmamaya çalışmayı çok seviyorum. Arkadaş bi’ insan her denize gittiğinde boğulma tehlikesi geçirir mi? Geçirir, kendimden biliyorum. Çoğunlukla ev kuşuyum. Evde cam dibine oturup hayal alemine dalar giderim. Arkadaş gruplarında eğlenceli vakit geçirmeyi seviyorum ama eğlencesiz insanlar varsa enerjimi düşürdükleri için direkt ayrılırım. Onun dışında korku film canavarıyım, sürekli korku filmi izliyorum izlediklerimi bile tekrar tekrar izleyebilirim. En büyük fobim TARANTULA. İsmini duyduğumda bile tüylerim diken diken oluyor.

Aşk hayatınızdan bahseder misiniz?

Tabii ki. 30+1 yaşındayım, iki tane sevgilim oldu. İkincisiyle evlendik. Şimdi dünyalar tatlısı 10 aylık bi’ kızımız var.

Ne zaman ”Bu kadın benim eşim olmalı.” dediniz?

Eşimle sevgililik dönemimiz çok hareketsiz geçti. Uzak şehirlerde olduğumuz için çok uzun zamanlar görüşmediğimiz oldu. ama birbirimize verdiğimiz bi’ söz vardı. Sebep her ne olursa olsun her be kadar görüşemiyor olsakta birbirimizi unutmayacaktık. Öyle de oldu. Görüşmeme sebebimiz onun ailesi görüşmemizi istemiyorlardı. En son görüşmeye başladığımızda ilk başlardaki konuştuğumuzda ki heyecanı ve mutluluğu ses tonunda gördüğümde dedim ”Bu kadın benim eşim olmalı.” Sonra bi’ gün yine telefonda görüşüyoruz, dedimki ”Ya biz seninle gayet iyi anlaşıyoruz, evlenmeliyiz bence.” oda ”tamam evlenelim.” dedi, hiç düşünmeden. Dedim” Gönderiyorum o zaman bizimkileri.” dedi ”Gönder.” ”Ooo” dedim ”Süper.” öyle evlendik. Oğlaklar normalde çok romantik olur ama bizde evlilik teklifi böyle oldu.

Birazda Volkan karakterinden ilerleyelim. Neden volkan? Neden Ahmet değil? Ya da neden Hamza değil?

Gülse Birsel’i çok seviyorum. Oyunculuk, hayata karşı duruşu ve başarıları vs çok çok seviyorum. Onun Avrupa Yakası isminde bi’ dizisi vardı. Ordaki Ata Demirer’in karakter ismi Volkandı. Makbulenin ve Aslının Volkan diye seslenmeleri her zaman bana çok komik ve eğlenceli geldiği için Volkan olmasına karar verdim.

Peki Volkan nasıl yaratıldı?

Benim oluşturduğum karakterlerin nerdeyse hepsinin bi yaşam öyküsü var. Volkan, Hatçe teyzenin ilk eşinden olan çocuğu. Doğuda doğup büyüdü ama oranın kültürünü pek sevmiyor. Belli bi’ yaşa kadar babasıyla yaşadı, sonrasında annesiyle yaşamaya karar verip annesinin yanına taşındı. Evlendi. Diksiyon kursuna falan gitti. Şuan annesiyle eşiyle yaşıyorlar sanırım mutlular.

Başka hangi karakterleriniz var?

İlk karakterim hatçe teyze. Radyo programı dinlerken izleyici bir kadın katıldı telefonla. ama kadın aşırı komik ve sempatik geldi bana. Kadını hiç görmeden böyle böyle karakterdedir, bunları seviyor bunları sevmiyordur vs karakter analizi yaptım. Oluşturduğum karaktere çok ısındım çok sevdim. Çok uzun zamandır birlikteyiz haha. Bazen sohbetler ediyoruz. Deli değilim ama haha.

Süslü gelin Alev. Volkanın eşi. Sosyetik bir ailenin zengin çocuğuydu ama Volkana kaçtığı için ailesi onu reddetti.

Onun dışında Hatçe Teyzenin komşuları var.

Rukiye karadenizli bi’ kadın. Çok konuşuyor. Tv izlerken bile konuşuyor.

Roman Ümmiye. Çok iyi niyetli bi’ kadın. Hatçenin en yakın arkadaşlarından biri.

Sakine Kadın. Doğulu bi’ kadın. Bu karakteri yeni oluşturdum. Bende tam tanımıyorum ama galiba çok bilmiş. Bi’ hamlede alevi doğurttu valla.

Sağlık ocağında bi’ doktorumuz var. Espirili bi’ adam. Ağzında estetik bakımından sorun var galiba, biraz yamuk.

Bi’ sarhoş abi var, kimse tanımıyor ama arada bir nerden çıkıyorsa çıkıp kayboluyo sonra haha.

Yeni bi’ öğretmen karakteri katıldı yine aramıza. Şükufe Öğretmen, biraz böyle mahalle kadınlarının öğretmen kalıbında kendine yer edinmiş gibi bir kadın. Evlenemedi ama hâlâ haha.

İnsanların kendilerini sevmeleri ile alakalı bir şeyler söylemen gerekseydi, ne söylemek isterdin?

İnsanın en yakın arkadaşı kendisidir. Güzel yada çirkin. En özel sırlarını en doğru akılları insan kendisine verir. Onun için kendinle barışık olduğunda insan hem kendini sever, hem dertleşir, akıl verir, kendi kararını kendi verir. Bu egoyla karıştırılmamalı. Ya bi’de dünyaya bir kez geliyoruz ve içinde bulunduğumuz bedende yaşıyoruz. Başka alternatif yok iyi geçinmek lazım.

Özgüvenini nasıl kazandın? Yani sahne almak isteyen ama topluluk önünde konuşamayan insanlar ne yapmalıdır?

Kendimle dalga geçerek. Önceden insanların beni nasıl gördüğü nasıl yorumladığı fazlasıyla üzebiliyordu. Örneğin şişko dediklerinde sinirlerim altüst oluyordu. Günlerce aç bırakıyordum kendimi bi’ kaç kilo verip yine eski halime dönüyordum. Sonra kendime dedimki ”ulan eşşek şişkosun işte yani zayıflamayı denedin olmadı. saçların seyrek paran yok ektiremezsin. kısa boylusun uzun atletik adamlarla kendini kıyaslayamazsın.” kendimi tanıdım kendimle barıştım öncesinde. Sonra ben kendi kusurlarımla dalga geçmeyi eğlenceli hale getirip hem kendimi hem insanları güldürdüğümde dedim ki ”işte sen busun bebeğim devam et. çünkü insanlara fırsat vermeden ben kendimle dalga geçiyorum ve mutluyum.”

Elinde bir mikrofon olsaydı ve tüm sesini dünyaya duyurabilecek olsaydın ne söylemek isterdin?

Hepsi Türkçe biliyor mu bunların haha. Dünyayı çocuklar yönetsin çünkü onlar bizden daha vicdanlı.

”İnsanlar … kitabını okursa hayatlarına farklı bir bakış açısı kazanabilirler.” dediğin bir kitap var mı?

Nutuk. Kitap okuma alışkanlığım hiç yok. Çünkü aşırı unutkanım. Yeni yeni bu alışkanlığı kazanmaya çalışıyorum. Evet gerçekten öyle şimdilik ince hikaye kitapları okuyorum. Daha akılda kalıcı.

Küçükken hangi mesleği olmak istiyordun, şuan hangi meslektesin?

İlkokulda ingilizce öğretmenimi çok seviyordum ve ”İngilizce öğretmeni olup onun gibi bende öğrencilerime ingilizceyi sevdirebilirim” düşüncesiyle ingilizce öğretmeni olmak istiyordum ama sonrasında hep oyuncu olmak istedim. Her fırsatı değerlendirmeye çalıştım. Sanırım şuan hayalimi yaşıyorum diyebilirim. Çünkü dediğim gibi burası benim sahnem ve iyi veya kötü bi’ şekilde oyunculuk yapabiliyorum.

Gelecek hedeflerinizden bize bahseder misiniz?

Bende Şahan Gökbakar gibi kendi ekibim ve karakterlerimle bir sinema filmi çıkarmak istiyorum ve en önemlisi Konservatuar okuyamadım parasızlık vakitsizlik vs. içimde kaldı. Er ya da geç konservatuar Oyunculuk bölümü okumak istiyorum.

Çocuğunuzun da sizin gibi fenomen olmasını ister miydiniz?

Fenomen değilde, okul okuyarak diplomalı iyi bir oyuncu olmasını isterim ama tabii ki hangi mesleği seçmek isterse sonuna kadar arkasında dururum.

18 yaşındaki halinize birşeyler deme fırsatınız olsaydı, ne demek isterdiniz?

Ahh ahhhh. çok şeyler söylemek isterdim. İlk söyleyeceğim şey hemen git konservatuar oku hemen ama. Sonra insanlara sorgusuzca inanmayı ve sonrasında kandırılmayı bırak derdim. Abi neden her şeyi sen düşünmek zorundasın bu kadar takma be oğlum derdim. Sonra dinlemezsem kendimi bi’ güzel döverdim. Orda benden küçük ne de olsa bi’şey de diyemez haha. Saka bi’ yana oku oku oku derdim. Ya en önemlisini söylemedim Aamir Khan ın demin ki sözü varya onu gözüme sokardım ve o zamanlar sosyal medyada bişeyler yapmaya çalış derdim.

”Hayatımın dönüm noktası burası.” dediğin bir an var mı?

Yani ben biraz saftirik olduğum için bunu bazen diyorum kendime. Sonra bakıyorum aaa değilmiş ama son dediğim zaman sosyal medyayı burası benim sahnem ve burası benim dönüm noktam olacak dediğim andı. Sanırım öyle yani öyle hissediyorum. Umarım bu seferde yanılıyor değilimdir.

Instagram üzerinde video çekmek isteyen insanlara tavsiyelerin neler?

İyi gözlem yapsınlar bence. Ya off bu video yapılmış yada bu konu işlenmiş yapamam demesinler. Kendi yorumlarıyla daha güzel hale gelebilir. Çünkü ben bu önyargıyla bu fikri bu yaşıma kadar erteledim. Aklınıza bi’şey geldiğinde ertelemeyin. Düşündüğünüz şeyi sadece kendiniz biliyorsunuz ama uygulamaya geçtiğinizde bunu herkese gösterebilirsiniz. Bu da beğeni toplayabilir.