Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir – Soğuk algınlığı, üst solunum yollarında meydana gelen viral bir enfeksiyondur. Diğer adıyla nezle ya da nazofarenjit olarak da tanımlanan soğuk algınlığı, yılın her mevsiminde görülebilir. Genellikle mevsim geçişlerinde meydana gelen ani sıcaklık değişimleri soğuk algınlığının ana kaynağıdır. 200’ün üzerinde virüsün neden olabildiği soğuk algınlığında yaygın olarak rinovirüs, koronavirüs, adenovirüs ve RSV yani Respiratuar Sinsitiyal Virüs etkendir. Dünya üzerindeki en yaygın görülen hastalık kategorisinde yer alan soğuk algınlığına ne iyi gelir, hastalık bulaşıcı mıdır, korunma yolları nelerdir gibi en çok merak edilen başlıkları yazımızda bulabilirsiniz.
İçindekiler
ToggleHavada virüs taşıyan damlacıklar, etrafta uzunca bir süre yaşayabilirler. Bu damlacıkların solunması, yutulması ya da enfeksiyon içeren nesnelere temas edilmesi soğuk algınlığı bulaşma yolları arasındadır. Solunum yoluyla alınan virüs, burun mukozasına yerleşerek burnun tıkanmasına neden olur. Virüs vücuda girdikten 2-3 saat sonra kırıklık, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık, göz yaşarması, öksürük, ateş gibi belirtiler ortaya çıkar. Hapşırma ya da burun akıntısı gibi bağışıklık sisteminin verdiği tepkilerle vücut bu virüslerden kurtulmaya çalışır. Soğuk algınlığı en çok 6 yaşından küçük çocuklar arasında görülür. Çocuklar yılda ortalama 6 ila 10 defa soğuk algınlığına yakalanabilirken yetişkinlerde de yılda 2-3 kez soğuk algınlığı görülebilir. Hasta olan kişiye yakın temas durumu, bulaşıcılığı artırır. Soğuk algınlığı nasıl bulaşır, başlıklarla özetlemek mümkün.
Hastalık bir hafta ya da 10 gün gibi bir sürede geçer. Sigara kullanımı ise hastalığın seyrini uzatır. Öte yandan virüs sinüzit, krup, farenjit, bronşiolit, orta kulak iltihabı veya pnömokok gibi hastalıkların oluşmasına neden olduysa tedavi yöntemi değişecek, iyileşme süreci de uzayacaktır. Soğuk algınlığı hastanın astım krizi yaşamasına da neden olabilir.
Soğuk algınlığı belirtileri genellikle enfeksiyona neden olan bir virüse maruz kaldıktan birkaç sonra hafif olarak kendini göstermeye başlar. 1-3 gün aralığında da bu süre değişebilir. Semptomlar her kişide görülmeyeceği gibi kişiden kişiye de değişiklik gösterebilir. Soğuk algınlığı belirtiler arasında
Soğuk algınlığı belirtileri çoğunlukla grip ile karıştırılmaktadır. Nezle çok daha hafif atlatılan bir rahatsızlıktır. Gripte burun akıntısı şikayeti yaşanmazken, nezlede ana şikayet burun akıntısıdır. Bazı durumlarda soğuk algınlığı kendi kendine geçer. Ancak soğuk algınlığı belirtileri arasında ateş 38,5 derecenin üzerindeyse, solunum hırıltılıysa, nefes darlığı başladıysa, boğaz, baş ve sinüs ağrıları şiddetliyse vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekir.
Hijyen kurallarına gereken özenin verilmesi, hastalık durumları fark edildiğinde sağduyulu yaklaşımlar aslında soğuk algınlığından korunmanın en etkili yollarıdır. Soğuk algınlığından korunmak için önleyici bir aşı bulunmamaktadır fakat
Düzenli ve sağlıklı beslenmek, mevsimine uygun giyinmek, C vitamini takviyesi almak soğuk algınlığından korunmanın başına gelir. Soğuk algınlığının bulaşıcılığını önlemek ya da yayılmasını yavaşlatmak sadece sağduyulu yaklaşımlarla mümkün olabilir.
Soğuk algınlığı için bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Soğuk algınlığı tedavisi, çoğunlukla semptomların giderilmesine yönelik hazırlanır. Soğuk algınlığı hastalığının iyileşmesine yönelik yapılan en büyük hata antibiyotik kullanımıdır. Solunum yolları enfeksiyonlarının yüzde 80’i virüs, yüzde 20’si bakteri kaynaklı olduğu için doktor tarafından bakteriyel bir enfeksiyon teşhis edilmediği sürece soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotik kullanılmamalıdır. Soğuk algınlığı tedavisinde belirtileri azaltmak için
Hastalık 7-10 gün aralığında kendiliğinden geçer. Bağışıklık sistemi zayıf olan, yaşlı kimselerde ya da bakteriyel enfeksiyonlarda süreç uzar.
Soğuk algınlığına karşı kullanılan ilaçlar arasında ağrı kesiciler başta gelir. Yetişkinler, 5 gün süreyle burun açıcı damla veya sprey kullanabilir. 6 yaşından küçük çocuklar asla bu ilaçları kullanmamalıdır. 4 yaşından küçük çocuklara ise öksürük şurubu veya soğuk algınlığı ilaçları verilemelidir.
Soğuk algınlığı tedavisi olan bir hastalık olmadığı gibi bitkisel yöntemlerle belirtilerin etkisi azaltılabilir.
Özellikle bebeklerde soğuk algınlığı gözlemlendiğinde dikkat edilmelidir. Bebek emzirme dönemindeyse emzirme sıklığı artırılabilir. Bebeğin burnu burun aspiratörü ile düzenli temizlenmelidir. Bol sıvı desteği sağlanmalıdır.
Soğuk algınlığından korunmak için de semptomları azaltmak için de en doğal çözüm iyi ve doğru beslenmektir. Güçlü bir bağışıklık hastalığın bulaşmasını önleyeceği gibi bulaşma durumunda da kısa sürede geçmesini sağlar. İyi bir korunma ya da tedavi için aşağıdaki beslenme önerilerini inceleyebilirsiniz.
Hangi hastalığa yakalanmış olursanız olur önem derecesine bakmaksızın en doğru tedavi yöntemi için alanında uzman bir doktordan tavsiye alınması çok önemlidir. Yakınların tavsiyesi üzerine yapılan uygulamaların, başka rahatsızlıkların ana nedenlerini tetikleyebileceğini ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini unutmayın.
Bu gönderi için yorumlar kapalı.